Merhaba sevgili ebeveynlerim ben Aydan Ayçiçek

Şimdi sizlere bu yola nasıl çıktığımı anlatacağım!

13 Ocak 2019 da oğlum Aslan Pars o güzel kirpikleri ile dünyama gözlerini açtı. Hayatım o saniyelerden sonra gökkuşağı gibi renklendi, kendimi daha önce görmediğim bir rüyanın içinde buldum. Pamuğum bana gün gün anneliği öğretti. Her zaman her anne gibi onun için her şeyin en iyisi olsun diye çabaladım. Okudum, araştırdım, danıştım öğrendim ve en önemlisi her zaman duygularımla, içimden geldiği gibi hareket ettim. Oğlum sağlıklı olsun, mutlu olsun, özgürce çocukluğunu yaşasın, diye ona imkanlarım doğrultusunda sevgi dolu bir alan yarattım. Pamuğumun gelişim sürecine katkı sağlamak için yaptığım araştırmalarda duyusal oyunların çocukların gelişiminde çok önemli olduğunu öğrendim. Yurt içi ve yurt dışında bu alanda uzman kişilerin yaptıkları aktiviteleri deneyimledim. Türkiye’de deneyimlediğim bazı oyun kutuları benim için yeterli gelmedi. Türkiye’deki bu boşluk beni belli bir süreden sonra kendi oyun kitlerimi oluşturmaya yöneltti. Oğlumun ayına uygun gelişim sürecine eş, her hafta çeşitli duyusal aktiviteler hazırlamaya başladım, Oğlumun eğlendiğini görmek ve onun gelişimine katkı sağladığımı izlemek bana her zaman çok iyi geldi. Beni dinlendirdi, mutlu etti. Bu süreçte Oğlumla birlikte evde oyun hamurları yapmaya başladım. En iyisini yapana kadar birçok formül denedim, yurtdışında bu alanda uzman kişilerden destek aldım. Sonunda kendi reçetemi oluşturdum. Oyun hamurlarım ile duyusal oyun kitlerimi birleştirdim. Artık her oyun daha keyifli olmaya başlamıştı. O minik parmakların gelişimini izlemek nefis bir duyguydu.

Yaptığım araştırmalarda gözlemlediğim en önemli şeylerden biri yurt dışında duyusal oyunlar ebeveynlerin günlük yaşamlarına işlemiş, her evin bir parçası olmuş ve oyuncaklardan çok bu duyusal kitler ile çocukların gelişimleri desteklenmekteydi.

Bu durum beni çok etkiledi. Bu aşamada kendime Türkiye’deki çocuklarımızda bu konuda desteklenerek büyümeliler dedim.

Türkiye’de bu alanda inanılmaz bir açık vardı.Bende oğlum için hazırladığım duyusal kitleri bütün çocuklara ulaştırmak istedim ve en iyisi, en sağlıklısı olsun diye daha çok araştırmaya ve okumaya başladım. Araştırmalarımın üzerine kendimden dokunuşlar yaptım ve bana göre Dünya üzerinde benzeri olmayan ticari amaç tamamen ikinci plana atılmış, içi dolu duyusal kitler hazırlamaya başladım. Her gün üzerine ekleyerek ilerledim. Acele etmedim. Tüm detaylar benim için çok önemliydi. Her şeyi tek tek seçtim, her seçtiğim tema ve içeriğindeki materyalleri çocukların gelişimine katkı sağlayacak duyularını ve beyin gelişimini destekleyecek içeriklerle zenginleştirdim. Dolu dolu kitler hazırladım. Her kiti önce oğlumla denedim. Montessori eğitmeni ve çocuk gelişimci uzman psikologlara sundum, çok güzel geri dönüş ve destekler aldım. Daha fazlasını öğrendim yenilendim. Heyecanıma ortak oldular, yoluma ışık tuttular ve her detayını özenle seçip hazırladığım kitlerimi sizlere ulaştırma yolunda beni desteklediler. Kitlerin içeriğindeki her detayı incelediler ve onaylarından geçtikten sonra evet artık hazırım dedim.

Hedefim başından beri her zaman aynıydı, Ağustos 2019 da proje çalışmalarımızla başlayıp Hayaller Minik Ellerde Başlar sloganımız ile taçlandırdığım.
Mart 2020 de çıkılan yolcuğum, çocukların gelişimine büyük katkı sağlayacak duyusal oyun kitlerimin bütün ebeveynlerin çocuklarının hayatlarına entegre etmelerine yardımcı olmak, Türkiye’deki bütün çocukların minik ellerine dokuna bilmek ve bunu en doğal haliyle gerçekleştirmektir.

Şimdi Türkiye’deki minik ellerin gelişimini hep birlikte izleme zamanı!

Sevgiler...

Aydan Ayçiçek

İnternet sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı deneyiminizi geliştirebilmek için Cookie kullanıyoruz.

Favorilerim Bizimle İletişim Geçin
İlk önce oturum açmalısınız
İlk önce oturum açmalısınız

Sepetim

Sepette hiç ürün yok